Modern sağlık sisteminde hastalıkların teşhisinde ya da tedavisinde hastanın yaşam tarzı, psikolojik durumu, beslenme şekli, sindirim sisteminin çalışma düzeni, bağırsak florası, muhatap olduğu toksinlerin etkileri, enfeksiyonlar ve mikro gıda yetersizlikleri gibi faktörler çok fazla önemsenmez. Fabrika ayarları gereği vücudumuzun kendi kendini yenileme kabiliyeti ise çoğu zaman hiç dikkate alınmaz hatta gündeme bile getirilmez. Sadece bir çok yan etkisi olan kimyasal ilaçlarla ya da bademcik, geniz eti, tiroit, safra kesesi, fıtık, böbrek ya da bypas ameliyatları gibi bir kısım cerrahi müdahalelerle sadece hastalık belirtileri (semptomları) ortadan kaldırılarak ya da kontrol altına alınarak, hastaların kendilerini iyi hissederek sağlıklı zannetmeleri ne neden olur. Bu durum ise hastalığın gerçek sebeplerini maskeleyerek, hastaları riskli yaşam tarzı ve davranışları ile sağlıksız beslenme şekline devam etmeleri konusunda cesaretlendirir. Yani tedavi adı altında yapılan tüm bu uygulamalar hastalığın daha da kötüleşmesi yönünde zaman kaybettirmekten başka hiçbir işe yaramaz. “Hayatınızın hiçbir döneminde sağlıktan daha değerli bir mal varlığınızın olmayacağını” fark etme zamanı gelmedi mi..? En azından hiç tanımadığınız insanlara götürüp emanet edebileceğiniz kadar değersiz olmadığını fark ederek bir şeyleri araştırıp öğrenme zamanı gelmedi mi…!!! ???
Saygılarımla,
Ümit Yurtkuran