Benzer yazılar
Yumurta; bu dünyadaki en kolay sindirilebilen ve en besleyici gıdalardan birisidir. Birçok bilim insanı tarafından çiğ yumurta sarısı anne sütüne benzetilir. Çünkü sindirime gerek kalmadan, neredeyse %100’ü özümsenebilecek kadar kolay hazmedilecek bir gıdadır.
Yumurta sarısı en gerekli aminoasitleri, B1, B2, B6, B12, A, D gibi çok sayıda vitamini, temel yağ asitlerini, bol miktarda çinko, magnezyum, selenyum gibi elementleri ve insanların eksikliğini çektiği daha bir çok mikro gıdaları sağlar. Yumurta özellikle sinir sisteminin ve bağışıklık sisteminin normal gelişimi için hayati önem taşıyan B 12 vitamini yönünden çok zengindir.
Yumurta; sinir sistemi ve karaciğer fonksiyonları için olmazsa olmaz aminoasitler den biri olan “kolin” yönünden de çok zengindir. Kolin pek çok fonksiyonunun yanı sıra, “beynin biliş sel ve öğrenme süreçleri ile hafıza işlemlerinde etkili olan asetilkolin adlı bir nörotransmitterin yapı taşını” oluşturur.
Birçok insanda meydana gelen nörolojik hasarın, hafıza kaybının veya öğrenme bozukluğunun en önemli nedenlerinden birisi kolin eksikliğidir ve kolin açısından “en zengin doğal besin maddesi çiğ yumurta sarısıdır.”
Ne yazık ki yumurta, muhteşem besin değerine rağmen, (zeytinyağı ve tere yağında olduğu gibi) bazı “temelsiz bilimsel açıklamalar” öne sürülerek “kolesterolü yükselttiği ve damar tıkanıklığına sebep olduğu” gerekçesiyle çok uzun yıllar tüketilmemesi tavsiye edilen bir gıda maddesi haline gelmiştir.
İnsanların pek çoğu, kandaki kolesterolün %85 inin doğal gıda maddeleri ile alınmadığını, işlenmiş karbonhidratlar ve şekerli ürünler gibi yapay (toksik) gıda tüketimi sonucu, karaciğer tarafın dan salgılandığını bilmediği için yumurtadan uzak durmuştur. Halbuki kalbini ve damarlarını korumak isteyenlerin yumurtadan değil, yapay ve işlenmiş gıdalarla toksik maddelerden uzak durmaları gerekir.
Ayrıca son yıllar da, yumurta tüketiminin damar tıkanıklığıyla veya kalp hastalıklarıyla bir ilgisi olmadığını, aksine yumurta tüketen kişilerin dolaşım sistemi hastalıkları açısından daha düşük risk taşıdığını gösteren çok sayıda klinik araştırma sonucu açıklanmıştır.
Yumurta sarısı sindirim gerektirmeyen tekli aminoasitler içerir. Bu yüzden yumurta alerjisi olan kişiler bile, akından iyice ayrılan yumurta sarısını çok iyi tolere edebilirler. Son derece tehlikeli olabilen yumurta alerjisinden şüpheleniyorsanız, günlük beslenme programına dahil etmeden önce, sarısı ve akı için ayrı ayrı hassasiyet testi yapılması önemlidir.
Hassasiyet testi için; yatma saatinden hemen önce, akından dikkatlice ayırdığınız yumurta sarısından bir damla alıp, hastanın bilek içine damlatıp üzerini streçle sarın. Yarım saat sonra streci çıkarın ve yatın. Sabah uyandığınızda damlattığınız noktaya bakın, kırmızı kaşıntılı bir reaksiyon varsa yumurta sarısından birkaç hafta uzak durun ve tekrar deneyin. Bir başka akşam aynı testi yumurta akı için de uygulayın.
Reaksiyon yoksa küçük miktarlarda başlayıp kademeli olarak artırarak günlük beslenme programınıza ekleyebilirsiniz. Ancak tüketeceğiniz yumurtanın serbest dolaşabilen ve mümkün olduğu kadar doğal yollarla beslenen tavuklardan elde edilen organik yumurta olmasına dikkat edin.
Hafta sonunun sağlık bilincimizin çoğaltılmasına vesile olması dileğiyle…
Ümit YURTKURAN
Besleyiciliğini şuradan basitçe anlamak mümkün; bu az miktardaki madde, bir civcivin iç-dış organlarının tamamı ve yumurtadan çıkana kadarki yaşamsal besini demek.
İnsanı acziyet içinde bırakan bir sistem var yaradılışta.
Başarılar dilerim.
Sitemize yorumlarınızla yaptığınız katkılar için teşekkürler… katkılarınızın devam etmesi dileğiyle…
Rica ederim