Ameliyat Olmalı mısınız???
Modern cerrahi, bugünkü sağlık sisteminin modern tıptaki çok yüksek başarılar elde ettiği sahalardan biridir. Ameliyatlar; trafik kazalarında, günlük olaylar veya spor yaralanmalarında meydana gelen ya da doğuştan var olan fiziksel problemleri düzeltme konusunda gereklidir ve oldukça faydalıdır.
Ancak hastalıkların tedavisi için yapılan ameliyatlar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Modern tıp, insan vücudunu mekanik parçalardan oluşmuş gibi kabul ederek, ameliyatla arızalanan parçayı tamamen almayı veya değiştirmeyi hedefler. Bu ise hastalık nedenlerini ortadan kaldırmayacağı gibi hastanın kalıcı olarak zarar görmesine ve devlet kaynaklarının boşa harcanmasına neden olur.
Ameliyatlar konusunda; en ünlü cerrahlarımız dan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın hocamız “Rabbim Beni Doktorlardan Koru” adlı kitabında (sahife 38-39) şöyle demektedir:
“…bademcikleri, apandisti, safra kesesi, dalağı, böbreği, İntervertebral diski, nevüsü, lipomu alınmadan, orasına burasına bir çivi, bir vida, bir pil, bir şant, bir protez, bir rod, bir implant, bir stent, bir kafes vs. takılmadan terk-i dünya etmek, Hakk’ın rahmetine kavuşmak, toprakla ru-be-ru olmak, kefenlenip hayırlısıyla öteki dünyaya gitmek, mümkün olmayacak gibi gözüküyor!
Maşallah ameliyathanelerimiz harıl harıl çalışıyor, biz cerrahlar kan görmezsek çıldırıyoruz. Yirmi dört saat seri ameliyatlar yapmak, performansımızı-puanımızı artırmak, fırsat buldukça da, bıçağımızı bisturimizi daha da keskinleştirmek için, bileylemek ile meşgulüz… Polikliniklerdeki hekimlerimiz muayene ettikleri değil, baktıkları insan sayısını artırmak çabasında… Ha babam de babam puanlarımız yükselsin gayretinde… Lüzumlu-lüzumsuz tahlil, diyagnostik talep, girişim, önü- arkası, gerekli gereksiz ilaçlarla dolu reçeteler ile haşır-neşiriz!
Her boynu ağrıyana boyun fıtığı teşhisi, her boyun fıtığına Allah ne verdiyse, diskektomi, yapay disk, vida, plak, takabildiğin kadar tak! Her beli ağrıyana bel fıtığı teşhisi, her belfıtığına ameliyat, rod, plif, yok vertebrektomi, yok asansör protez… Daha bilmem neler neler… Tak takabildiğin kadar!!! Oysaki gerçekte, bel ağrılarının yaklaşık BİNDE BİRİ bel fıtığı ameliyatı gerektirir!”
Yine ameliyatlar konusunda, ABD’li araştırmacı yazar “Raymond Francis” in Bir Daha Asla Hastalanmayın adlı kitabında (sahife 338-339) yazdıkları:
“Bir bypass operasyonu, gereksiz ameliyatlara bir diğer örnektir. 1992 yılında, North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp profesörü olan Dr.Nortin Hadler, o yıl yapılan kroner bypass ameliyatlarının yüzde 95 ila 97 sinin gereksiz olduğu sonucuna vardı. Oysa hastalara genelde ameliyat yapılmadığı taktirde ölecekleri söylenir. Gerçek şu ki, tüm kroner hastalıkları diyet, besin takviyeleri ve egzersizle önlenebilir. Aynı şekilde, Nathan Pritkin gibi öncülerin, daha yakın tarihte Dr. Dean Ornish ve diğerlerinin kanıtladıkları gibi, koroner hastalıklar tersine çevrilebilir.
Cerrahi müdahale ne kadar gereklidir? Confessions of a medical Heretic adlı kitabında Dr. Robert Mendelsohn şöyle diyor: “Bana sorarsanız, ameliyatların yaklaşık yüzde doksanı, zaman, para, enerji ve yaşam israfıdır.” Dr. Mendelsohn ameliyat tavsiye edilen insanlar üzerinde yapılan bağımsız bir değerlendirmeye yer verdi. Buna göre, bu hastaların çoğunun ameliyata, yarısının ise hiçbir tıbbi tedaviye ihtiyacı yoktu. Bir başka vakada, bir hastanenin denetim komitesi, cerrahi yöntemle alınmış dokuları inceledi. Komitenin oluşturulmasından bir yıl önce, hastane 262 apandisit ameliyatı gerçekleştirmişti; komitenin oluşturulmasından sonraki yıl bu sayı 62’ye düştü. Komite alınan dokuların çoğunun sağlıklı olduğunu saptadı! 1997 yılının Mart ayında, Doktorlar Komitesi, histerektomi operasyonlarının sadece yüzde 10’unun gereklilik doğrultusunda yapıldığına dair bir açıklama yaptı. Neredeyse tamamen gereksiz olmanın yanında, cerrahi müdahaleler risklidir; cerrahi hatalar, anestezi ve enfeksiyona bağlı komplikasyonlar, vücudun yaşayacağı fiziksel, zihinsel ve duygusal şok bu olasılıklardan bir kaçıdır.”
“Yanlış anlaşılmak istemem.” Burada insanların ameliyatları tamamen reddetmelerini savunmuyorum. Sadece birazcık emek verip, çaba gösterip bilinçlenmeleri halinde; ameliyat nedeni olarak gösterilen şikayetlerinden pek çoğunu daha kolay ve ucuz bir şekilde ortadan kaldırabileceklerini ve vücudumuzun bütünlüğünü bozdurmalarına gerek kalmayacağını iddia ediyorum.
Çünkü yaradılış gereği, vücudumuzun her bir parçası, tüm sistemin uyum içerisinde çalışabilmesi için çok önemlidir. Bu nedenle; “hastalık semptomlarını ortadan kaldırmak için yapılmak istenen ameliyatlar, sadece başka hiçbir alternatif kalmadığı taktirde yapılmalıdır ve hemen her zaman bir alternatifi olabileceği dikkate alınmalıdır.”
(Daha detaylı bilgileri Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim adlı kitabımda bulabilirsiniz.)
Pazar tatilinin, sağlık bilincimizin çoğalması için bir fırsat olması dileğiyle…?
Saygılarımla,
Ümit Yurtkuran
Mükemmel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık. Dilerim insanlık,sizin gibi insanlarla her şeyin farkına varabilir, derman bulabilir. Çabalarınız ve çalışmalariniz icin tesekkur eder başarilar dilerim.