Benzer yazılar
“Ürik asit fazlalığı nedeniyle” kronik romatizma, gut veya benzeri her hangi bir hastalıktan muzdarip olanlar şunu anlamak zorundadır. “Hayat ve beslenme tarzında yıllardan beri yaptıkları hataları” düzelterek “ürik asidin vücudumuzda oluşum sürecini tersine çevirmeden” bu hastalıklardan kurtulamazlar. İlave olarak da geleneksel uygulamalarla “kas ve eklem yerlerinde birikmiş olan ürik asit tortularını çözmeleri gerekir.”
Kendi çabamızla vücudumuzda “ürik asit miktarını dengelemek için neler yapabiliriz:
* Vücudumuza “eksojen pürin alımına neden olabilecek” her türlü yanlışın, özellikle “beslenme yanlışlarının” ortadan kaldırılması gerekir. (Beslenme yanlışları için Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim’i okumalısınız.)
* Karaciğerimizin yükünü hafifletebilmek için “her türlü toksin kaynağından” uzak durulmalı ve zaman zaman detoks programları uygulanmalıdır. (Toksin kaynakları ve detoks programları için Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim’i okumalısınız.)
* Mayıs ya da Haziran aylarında toplayıp gölge ve havadar bir yerde kurutacağınız “zeytin, çınar, defne ve kayın ağacı yapraklarını” çay gibi demleyip içebilirsiniz.
* Vücudumuzda ki “ürik asit miktarını düşürmek veya dengelemek için” en basit ve en etkili yöntemlerden birisi de “düzenli limon suyu tüketmektir.” Bu yöntem “kronik romatizma ve gut şikayetlerinde” sık sık tavsiye edilir. Çünkü bütün ihtiyacınız bildiğimiz İnce kabuklu, sulu limonlardır.
Ancak “limonu önceden değil içeceğiniz vakit sıkmalısınız.” Çünkü taze limon suyu havayla temas ettiğinde veya güneş ışığına maruz kaldığında “hızlı bir şekilde kimyasal yapısını değiştirir.”
Özellikle ekşi sevmeyenler de “fazla limon tüketmenin mideyi rahatsız edeceği gibi” genel bir yanılgı vardır. Ancak sindirim sisteminde gerçekleşen “fizyolojik ve kimyasal işlemleri” kavradığınız vakit “bu tür endişelerin çok yersiz olduğunu” kolayca anlayabilirsiniz.
Limon suyu daha ağzımızda iken “tükürük bezi tarafından salgılanan (yaklaşık 300 çeşit) kimyasalların etkisiyle” tatlılaşır. Ayrıca limon suyu ile midemize giden “sitrik ve askorbik asitler mide sıvısında bulunan hidroklorik aside göre” çok daha zayıftır. Dolayısıyla limon suyunun mide duvarını kaplayan mukozaya herhangi bir zarar vermesi söz konusu bile değildir. Tam tersine “gastrit ya da ülserden şikayetçi olan” kişiler, limon suyundan genellikle fayda görürler.
Limon suyu “C vitamini, mikro elementler ve fitokimyasallar” bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle de “çözülemez sanılan tuzların ve sümüksü atık maddelerin” vücudumuz dan temizlenmesinde etkilidir. Her gün “birkaç tane limon suyu içmek genç kalmanıza da” yardımcı olacakdır. Limon suyu östrojen hormonu benzeri fito kimyasal maddeler içerdiği için “yaşı ilerlemiş kadınlar için de çok yararlıdır.”
Ayrıca limon suyu “ağız içi yaraları, faranjit ve benzeri enfeksiyonel hastalıkları” önlemede de (gar gara olarak) son derece etkilidir. Sonbaharın sonlarında ve ilk baharın ilk günlerinde baş gösteren “grip ve soğuk algınlığı” gibi şikayetler için “koruyucu önlem olarak zencefilli, ballı limon suyu” içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Sağlık bilincimizn çoğalmasına katkı sağlaması umudu ve keyifli bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle…
Ümit Yurtkuran
Çok açıklayıcı olmuş ??
Hocam ürikasit ve diğer böbrek üretimi asit ve sular az olması için bağırsak ve böbrek temizliğinin yerinde ve tam olmasına riayet tavsiye olunur,okunan makale
Çok yerinde olmuş kalbine ve kalemine sağlık.
bağırsak ve böbrek temizliği benim kitapta detaylı var. Makaleleri mümkün olduğu kadar kısa ve anlaşılır yazmaya çalışıyorum, maalesef millet okumuyor. Teşekkürler…
Hastalığı yaşayarak edindiğiniz tecrübeleri kitaplaştırmanız çok değerli hasta olmasam bile emeğinize ve insanlığa yaptığınız hizmetinizden dolayı teşekkür ediyorum. Bende yıllardır güt hastasıyım. 71 yaşındayım uzun zaman spor yaptığım dönemde müsabaka
Öncesi Kilo düşmek için hocalarımız aç susuz bırakır hem antreman yaptırır hemde fin hamamlarında ter akıttırırdı. Üç gün su içmediğimi yemek yemediğimi bilirim. Sanırım o dönemde böbreklerim susuzluktan hasar gördü ürik asiti atamıyor. Doktorların verdiği ilaçlar tedavi etmiyor geçici ağrıyı durduruyor. Yan tesirleri guttan kötü. Bende ilaçları kullanıyor yeme içmeme dikkat ederek 40 yıldır senede bir veya iki sefer ayak parmak veya bileklerimden bir iki gün ağrı çekerek bu güne geldim. Başka bir rahatsızlığım yok azda olsa spora ve iş hayatına devam ediyorum. Tavsiyelerinden istifade etmek isterim. Kitabınızıde okuyacağım. Saygılarımla sağlıkta kalmanız dileği ile başarıların devam etsin inşallah.
Gut la ilgili bu sitede yazdıklarımı okuyun, muhtemelen çözüm bulacaksınız. Allah şifalar versin
İlaç kullanmıyorum
Müthiş faydalı bilgiler, ne kadar açıklayıcı ve anlaşılır anlatılmış, kaleminize sağlık.
Zehra hanım teşekkürler