Günlük beslenme düzenimiz içerisinde farkında olmadan aldığımız “toksik maddelerin” en önemlilerinden birisi de E kodu ile ambalajlar üzerinde gösterilen” gıda katkı maddeleridir. Bu maddeler günlük tüketime sunulan market ürünlerinin “rengini güzelleştirmek, lezzetini artırmak veya satış anına kadar çürümeden, bozulmadan kalmalarını sağlamak yani raf ömrünü uzatmak için” kullanılan kimyasal maddelerdir.
Bazı araştırmalar sonucu günümüz tüketim alışkanlıklarına göre yaşayan insanların, “farkında olmadan vücutlarına günde iki binin üzerinde kimyasal katkı maddesi aldığı tespit edilmiştir.” Bunların zararlarını tek tek ele almamız mümkün değil. Ancak diğerlerine örnek olması açısından, birçok yiyeceğin içerisinde katkı maddesi olarak çok sık şekilde kullanılan ve genelde “çin tuzu” olarak bilinen “mono sodyum glutamat” hakkında bilgi vermek istiyorum.
Bu kimyasalın özelliği; tatlı ya da tuzlu hangi yiyeceğe katılırsa katılsın ikisine de lezzet vermesidir. Bu nedenle de insan vücudu üzerinde yapacağı tahribatlar hiç dikkate alınmadan, aroma artırıcı ve lezzet verici olarak hazır yemek fabrikaları ve fastfoot zincirlerinde, işlenmiş gıda endüstrisinde, restoranlarda çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Özellikle fabrikasyon gıda maddeleri, işlenmeleri sırasında, “besin değerleri yanında kendi aromasını da kaybeder.” Düşük kalitedeki gıda maddesinin iyi tat vermesi ya da en azından beynimizi “lezzetli olduğuna inandırması” için Çin tuzu veya diğer aroma artırıcı katkı maddeleri eklenir. Çin tuzu ile yediklerimiz gayet lezzetli gelebilir, hatta normalin üzerinde bir iştahla bir daha yemek isteyebiliriz de.
Çünkü mono sodyum glutamat ve diğer aroma artırıcı kimyasallar, “excitotoxin” sınıfına girerler. Excitotoxinler beyin hücrelerine zarar vererek doyma merkezini bloke ederler. Görevi iştahı kontrol etmek ve önceden bedenimizin çeşitli bölgelerinde, depolanmış olan yağları yakarak, vücudumuza gerekli olan enerjiyi sağlamak olan leptin hormonunun hareketlerini kısıtlarlar. Çok kilolu insanlarda leptin hormonu seviyesi yüksektir. Ancak bunun o insanlara pek faydası olmaz. Çünkü onların beyin alıcıları zarar görmüştür.
(Devam edecek)
Sağlık anlayışımızın değişmesine katkı sağlaması umuduyla…
Ümit YURTKURAN
