Hastanelerin tıklım tıklım dolu olduğu günümüz şartlarında bile şunu rahatlıkla söyleyebilirim. “Hasta olmamak, hasta olup iyileşmeye uğraşmaktan çok daha kolay ve düşük maliyetlidir.” En ağırından en hafifine kadar hiçbir hastalık bariz semptomları olmadan habersiz çat kapı gelmez. Yeter ki birazcık emek verip belirtiler başladığında neler yapmamız gerektiğini öğrenelim.
Bu makalede çocuklar, özellikle bebekler için yapmamız gerekenleri ve sık sık görülen ateş, ağrı, gaz gibi basit semptomlarda, telaşlanıp apar topar hastane yoluna düşmeden önce (hakiki) bitkisel yağlardan nasıl yararlanabileceğimizi anlatmak istiyorum.
-Öncelikle “bebekler sık sık doktora götürülüp kontrol edilmeden sağlıklı bir şekilde büyüyemez anlayışından vaz geçin.” Çünkü bebeğinizi ikide bir hastane ortamına sokmanız riskli olduğu (coronayla birlikte virüslerin insandan insana çok kalaylıkla bulaşabildiğini öğrenmiş olmanız lazım) gibi, “hasta olma ihtimalini düşünmekle bile, bebeğinize iyilik değil kötülük yapmış olursunuz.” Bebeğinizle ilgili hep olumlu, güzel şeyler düşünüp, sağlıklı bir şekilde büyüyüp koşuşturduğunu hayal ederek, “beyninizdeki o muazzam gücü olumlu yönde kullanın.”
-Anneler; “hamile kaldığınız andan itibaren sizin her türlü düşüncenizin, psikolojik durumunuzun, her türlü davranışınızın, yediklerinizin, içtiklerinizin, kısaca kendi sağlığınızı ilgilendiren her şeyin, rahimde ki bebeğin sağlığını da doğrudan etkilediğini unutmayın.”
-Doğum şekli ne olursa olsun “bebeğinizi mutlaka 24 ay emzirin.” Bu süre boyunca da, başta “psikolojik durumunuz olmak üzere, özellikle yediklerinize içtiklerinize dikkat edin. Çünkü “bebeğinizin sindirim sistemi ve bağırsak florası sizinkinin kopyasıdır.” Tek farkı biraz daha hassastır. Sizi rahatsız eden (hazımsızlık, gaz, vesaire açısından) her şey bebeğinizi de rahatsız edecektir.
-Bebeğinizin ilk aylarda gazının fazla olması (sancıdan bas bas bağırabilir), ishal (diyare) olması tamamen sizin yedikleriniz ve içtiklerinize bağlıdır. Bazen ateşlenmesi ya da altının pişik olması gayet normaldir. Böyle durumlarda hiç telaşlanmanıza gerek yok. Elinizin altında bulunduracağınız bitkisel yağlarla çok hafif şekilde okşar gibi masaj yaparak, bebeğinizi 15 – 20 dakika içerisinde rahatlatarak, şikayetlerini ortadan kaldırabilirsiniz.
Ancak kullandığınız yağların hakiki olmasına dikkat edin. Çünkü cildimize ne sürersek sürelim, sürdüğümüz şeyin içindeki aktif maddeler, yaklaşık 15- 20 dakika gibi kısa bir sürede kana geçer ve hücrelere ulaşır. O nedenle “yiyemeyeceğiniz hiçbir şeyi, ne kendi cildinize, nede bebeğinizin, çocuklarınızın cildine sürmeyin.”
GAZ İÇİN GEREKLİ OLAN BİİTKİSEL YAĞLAR:
Pelin otu yağı, zencefil yağı, karanfil yağı, anason yağı, pamuk yağı, nane yağı, papatya yağı, rezene yağı.
Bu yağlardan destilasyon yoluyla elde edilenler dışındakileri eşit miktarlarda, destilasyon yoluyla elde edilenleri ise maksimum 5-10 cc olmak üzere karıştırın, bebeğin karın bölgesini, gerekirse sırtını okşayarak mümkün olduğu kadar telaşlanmadan, sakin sakin 10 dakika masaj yapın. Maksimum 15-20 dakika içerisinde bebeğiniz rahatlayacağı gibi, daha sonrasında da gaz oluşumu azalacaktır.
ATEŞLENMESİ HALİNDE GEREKLİ OLAN BİTKİSEL YAĞLAR:
Okaliptus ya da söğüt ağacı yağı (ikisinden birisi), sarı kantaron yağı (kırmızı renkli olmalı), karanfil yağı, zencefil yağı, papatya yağı.
Bebeğinizin keyifsizleşmesi halinde, ateşinin yükselmesini beklemeden, okaliptüs ve karanfil yağı (destilasyon yoluyla elde edilmişse) 5-10 cc diğerleri eşit miktarlarda olmak üzere tamamını karıştırın. Bebeğinizin boynundan itibaren tüm vücuduna 10 dakika masaj yapın. Özellikle koltuk altlarını ihmal etmeyin. Gerekirse iki saatte bir masajı tekrarlamanın hiçbir sakıncası yoktur.
-Ateşi düşürmek için ev yapımı elma sirkesini de kullanabilirsiniz.
40 santigrat derecenin altında olması şartıyla, ateşten dolayı korkup telaşlanmayın. Çünkü ateş bağışıklık sistemi ile mikropların savaşın sonucu yükselir. Bu nedenle (çok mecbur kalmadıkça) özellikle ateş düşürücü kimyasalları kullanmayın. Bu kimyasallar bağışıklık sistemini bloke ederek ateşi düşürür ancak mikropların daha da çoğalıp güçlenmelerine sebep olur.
Ayrıca sizin ağız yoluyla doğrudan alacağınız, arı sütü, propolis, bitkisel karışımlar, bitkisel takviyeler veya bitkisel çaylarda süt yoluyla bebeğinize faydalı olacaktır.
PİŞİK:
Pişik için kesinlikle pudra ya da krem gibi hiçbir kimyasal madde kullanmayın. Bebe pudrasının ana maddesi olan “talk”ın içerisindeki fiber (lif) lerin, çok güçlü bir kanserojen olan “asbestle” tehlikeli ve güçlü bir benzerliği olduğu bilim adamlarınca kesinleştirilmiştir. Talk pudrası da, diğer kimyasallar gibi bebeğinizin sağlığı için risk teşkil etmektedir.
Öncelikle pişiğin, (büyük ihtimalle) “kullandığınız hazır bezlerden ve bakım eksikliğinden olduğunu” bilin. Bebeği altı ıslak saatlerce bekletir, bezini değiştirmezseniz pişik olması gayet normaldir.
-Pişiğin oluşması halinde, sadece “sarı kantaron yağı (kırmızı renkli olmalı) ve sıkma susam yağını karıştırıp” pişik olan bölgeyi sık sık yağlayın. (sarı kantaron yağı tek başına da kullanılabilir). Maksimum iki gün içerisinde pişiğin iyileştiğini göreceksiniz.
Sağlık bilincimizin çoğalmasına katkı sağlar umuduyla, iyi hafta sonları…
Ümit Yurtkuran