Benzer yazılar
Günümüz hastalarının en büyük problemlerinden birisi de; “hastalıklarına genetik, kronik veya dejeneratif gibi teşhisler konulması sonucu tedavi edilemez olduklarına inanarak çaresizliğe mahkum olmalarıdır.”
Yer yüzünde kusursuz bir genetik yapı, kusursuz beslenme şekli, toksinlerden uzak saf bir çevre veya herkesin rahatça uygulayabileceği ideal bir yaşam tarzı yoktur. Ancak bu faktörlerin tamamı da (çoğunlukla kendi yaptıklarımıza bağlı olarak,) hayatımız boyunca yaşayacağımız “sağlık problemlerimiz üzerinde son derece etkilidir.”
İnsanlar genelde “hastalıkların genetik yapıya ve yaşlanmaya bağlı olarak geliştiklerini düşünürler.” Bu anlayış doğru değildir. Abhazalar, Hunzalar gibi sağlıklı toplumlar, ciddi hiçbir hastalığa yakalanmadan çok uzun yıllar yaşayabilmektedir.
Bana göre genetik yapımız ve yeryüzünde geçirdiğimiz yıl sayısından ziyade, “kalıtımsal genler, beslenme şeklimiz, çevresel faktörler, psikolojik yapımız ve düşünce tarzımız arasındaki etkileşim, tüm sağlık veya hastalık durumumuzu etkilerken, ne kadar uzun yaşayacağımızı da belirler.”
Pek çok insan “kalıtımsal genlerin tek başlarına hastalığa yol açabileceğini farz ederek,” hastalıkların “düşünce tarzı, beslenme şekli, yaşam tarzı ve çevre koşullarından bağımsız bir şekilde geliştiğine inanır.” Bana göre bu anlayış doğru değildir.
Aslında genetik hastalık yoktur, genetik yanlışlar vardır. “Genler önemlidir, ancak onlar çok daha büyük bir yapbozun, çok küçük parçalarıdır.” Temel olarak tek bir hastalık (hücresel fonksiyon bozukluğu) ve o hastalığın dört ana sebebi vardır. (Herhangi bir nedenle bağışıklık sisteminin çökmesi, mikro gıda yetersizliği, toksinler ve inflamasyon.)
“Hangi ürünü imal ederseniz edin. Çıkacak ürünün kalitesi kullanacağınız malzemelerin eksiksiz ve kaliteli olmasına bağlıdır.” Aynı şey “yenilenecek olan bir hücre içinde geçerlidir.”
Hücrelerimiz toksinlerden uzak tutularak, ihtiyacı olan malzemelerin gerekli miktarda ve zamanında sağlanması halinde, “sağlığımızı destekleyen genler harekete geçerek, hastalıklara ve ihtiyarlamamıza yol açan genleri bastırır ve hem hücrelerimiz, hem de biz sağlıklı oluruz.”
Yani düşünce tarzımızı ve diğer yanlışlarımızı düzelterek, “beynimiz tarafından genlerimizin farklı şekillerde davranmalarını sağlayacak talimatlar gönderilmesini sağlamak mümkündür.”
Özelde genetik, genelde tüm hastalıklardan korkarak çaresizliğe teslim olmak yerine,” fabrika ayarlarımıza dönerek, hücre yenilenmesi için gerekli ortamı ve şartları hazırlamanın” her zaman ihtimal dahilinde olabileceğini unutmayın.
Yeni haftaya daha bilinçli bir yaşam ve beslenme tarzıyla başlayabimeniz dileğiyle iyi haftalar…
Saygılarımla,
Ümit Yurtkuran
